13 Mart 2015 Cuma

Oyuna Getiren Oyun!

Eski atari oyunlarının bize sunduğu klasik bir kalıp vardı: doğru strateji ve iyi tuş kontrolü! Bütün oyun bu temele dayandığında kolayca çözülüyordu. Bilgisayarlar işin içine girdiğinde bu alışkanlık bir süre böyle devam etti ancak oyun devleri tüketim çılgınlığından korsan yüklemeler nedeniyle yeterince faydalanmadıklarını anladıklarında onların hırsını biz garibanlardan çıkaracak bir devrim gerçekleştirdiler.


OYNAMA! YAŞA!
Aslında gayet masumane ve iyi niyetli bir çalışma gibi görünüyordu ilk başlarda. Oyunlar internette hiç yüklemeye gerek kalmadan oynana biliyor hem de dünyanın dört bir yanından oyuncularla! Bunun ilk
denemeleri 2000'li yılların başında ufak online oyunlar olarak ortaya çıktı sonra bu sanal dünya oyunlarda "başarma" duygusunu sömüren "önce alıştır sonra sat" dönem ile altın çağına kavuştu.

İsyanım oyunun amaç değiştirmesine ve bunun karşısında  oyun/bilgisayara toptan karşı olanlar dışında etkin bir kitlenin olmaması. Oyun sana şu saatte gel, şunu yap, şurdan git, şu kadar süre sonra şunu yap diye komutlar veriyor ve günün tamamını evet tamamını istiyor! Şarjın bitmesi, vaktinin harcanması umrunda değil!  "Biz zorla oynayın mı diyoruz? İstemeyen oynamasın." demesi şık ve doğru bir cevap değil. Firma dediğin bir gün esir aldığı bu bağımlı ve amaçsızlaşmış kitlenin bu dünyada nelere sebep olabileceğini düşünmesi lazım!

Yap efendi gibi AGE OF EMPIRES gibi bi oyun millet hevesini alsın, süresini kendi hesaplasın. Sen emir verme, orjinalliğe yer ver biraz. Bi dönem FarmVille illeti aldı yürüdü. Memleketinde dedesinin bostanına uğramayan adam çiftçi oldu, koyun/kuzu kebap olarak tanıyan adam çoban! Hele Sims oyununa hiç değinmiyorum, adam haftada bir banyo yapıyor karakterine üşenmeden hergün yaptırıyor.  Abi manyaklık bu, kimse bunu bana "Ama vakit geçirmek için..." diye yutturmasın. Şimdi millet kendi fotoğrafını çekmeye dadandığı için soğudu ama yarın öbür gün yine bir oyunun peşinden koşmaya hazır milyonlar var! Sen de bu dünyada yaşayıp "Bu dünya nereye gidiyor.. "diyorsan elinden geleni yapacan.

3D OYUN

Çık mahalleye çocuğa sor online oyunları sana takır takır saysın. Orada karakter geliştirip üç beş kazanan bile var ve bunlar İnternet kafelerde yan yana oturup tek kelime etmeyen asosyal tipler olarak yetişiyorlar. Bu çocuklar büyüdüklerinde senle benle konuşmayacaklar, seni beni anlamayacak dinlemeyecekler. Sanal alemde internet ve ctr+c /ctrl+v kombinasyonu sayesinde bir coşkun deniz olurken sokakta sustuklarını öfke ve nefret olarak toparlayacak.

Oyun firmaların çocukları daha çok hayata katacak projeler geliştirmeliler. Bu konuda bir fikrim var, uygulaması yapılınca işe yarayabilir. Ben fikir üretebiliyorsam bu işin uzmanları hayli hayli üretebilir. Oyunların hiç biri hayatın yerini almamalı,otobüs beklerken, yolculuk esnasında ve ya kısa bir mola anından olabilir ama sabahtan akşama her yarım saatte bir bakılıyorsa bence artık bu bir insanlık meselesidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder