10 Mart 2015 Salı

Operatörler El Ele!

Piyasada A1018'in parmak kadar anteniyle kol gezdiği zamanlardan günümüze bir çok telefon marka ve modelini deneme şansımız oldu. Bence o günden bu güne gerçekleşen en güzel şey cep telefonu işletim sistemlerinin ortak hale gelmesi yani olaya biraz standart gelmesiydi. En azından marka-modelden  bağımsız bazı özellikler çapında karşımızdaki insanla iki kelam etme şansımız oldu.




BİR RÜYAM VAR !

Arkadaş şu sistem uygulanabilir mi: Ülke genelinde tüm  baz istasyonları ortak kullanılacak, faturasız hat
kontör kartları hatta sim kartlar aynı olacak kişi sadece hizmeti için operatör seçecek! Düşünsenize hiç "Telefon çekmiyor, yetkililer bize biçare..."  çığlığı neredeyse bitiyor, kontör kart şusu busu kafa karıştıran hiçbir sistem yok. GSM ağına ortak yatırım yapıldığı için şirket masrafları azalıyor, fiyatlar düşüyor...

GSM operatörü ne mi yapacak? Tarifeler, paketler, kurum anlaşmaları, kampanyalar ve özel hizmetlerle müşteri konforuna odaklanacak. Olmaz mı yav?

ÇAĞRI MERKEZİNDE BUL BENİ!

Şimdi firmalar  bizden "kişisel bilgileri izleme ve ona göre kaliteli hizmet sunma" izni istiyor. Bu görünüşte masumane bir istek olabilir ama arka planı harbi harbi düşündürücü. Biz izni verirken "Oo bi dünya insan bu izni vermiştir, ne olacak yea" rahatlığındayız ya işte onlarda bunun farkında. Ee ne var bunda? Abicim sen ben, bakkal, manav, zücaciyeci... Hepimizin hangi saatlerde konuştuğu, ne kadar internete girdiği, hangi bölgelerde bulunduğu vs hepsini birleştirince sonuçta ne çıkıyor:

1-Sen ne yaparsan yap istediğin miktarlarda internet, dakika ve sms paketi ücretini ve ona uygun ücreti kendi şebekende bulamıyorsun. Anca başka şebekeye geçecen ki yeni gelenlere mahsus paketlere geçesin.

2-Ben bizzat alışveriş merkezine girdiğimde oradaki markaların reklam mesajlarının patır patır geldiğini gördüm cebe.

3-Çağrı merkezinde insan sesi duyabilmen imkansız hale geliyor. Öyle derine öyle dibe saklıyorlar ki o çağrı merkezindeki Allah kulunu ona ulaşıncaya kadar bir iki paket satın alıp bir kaç programa üye olmuş oluyorsun zaten. Olay işlemi hızlandırmak gibi görünse de çok iyi çalıştığı söylenemez. Şöyle ki:
a)Çağrı merkezini arayan adam teknolojiyle sorunlu biriyse zaten yapamadığı birşey için gaz almaya aramıyor ya seni. Sen yap diye arıyor, adamı derdiyle baş başa bırakmak ne vicdansızlık?

b-)Teknolojiyi parmağına takmış adam senin sunduğun kıytırık hizmetleri zaten ya internetten ya cep telefonundan yapmıştır. Seni arıyorsa Houston, problem ciddidir! Uzatmanın ne alemi var?

ELEMAN ARANIYOR!

Buradaki amaç insan gücünü kısmak, daha maaşsız sigortasız bi dünya. Çünkü insanın derdi kederi bitmiyor, problem çıkarıyor,işe gelmiyor vs.. E sen adama insan muamelesi mi yapıyorsun birader? Bence firmalar elemanlarının sahip olduğu gücün farkında değil.

Dünyadaki en caydırıcı cümlelerden biri   "Ben orda çalıştım oğlum, bi işe yaramaz o marka"'dır. Personel ne kadar memuniyetsizse yapacağı reklam da(ki artık internetle bu daha geniş çapta olabiliyor) seni o kadar zorlayabiliyor. İşin kötüsü bazı firmalar müşteri didiklemenin çakalcasını da öğrettiği için bu da ona bumerang gibi geri dönüyor. Firmasını canla başla savunan yok mu? Var tabi ama firmanın da onda emeği var. Az para, zor şartlarda çalışacak ama yeri geldiğinde firma için canını verecek adam istiyorsan vizyonunda çalışanına da yer ver arkadaş. Makinelere da çok güvenme yeri geldiğinde Windows bile canının derdine düşüp kaydedilmemiş belge falan demeden gösteriyor sağlık raporu gibi mavi ekranını yatıyor aşağı. Peşi sıra belge kurtarmak için boncuk boncuk ter döküyorsun  yalan mı?

NE VEREYİM ABİME?
Kalite-Hizmet-Fiyat üçlüsünde dünyada yaygın olup ülkemizde hizmet veren Vodafone'da dahil olmak üzere hiç bir operatör yeterli değil. Hala sinekten yağ çıkarma derdiyle hiç yapmadıkları yatırımları bahane göstererek fiyatları belirli bir düzeyde tutmaya gayret ediyorlar. Adam baz istasyonunda yoğunluğu azaltmak için belli saatlare kampanya yapıyor da "Ben ne uğraşacam sen kendini bana göre ayarla" diyor.

Dediğimi bi düşünün, ele ele verin, yeter ki milleti şu "Çekmediğim semtler, ilçe kalmadı" yalanından kurtarın. Köylerde millet dağa taşa tırmanmaktan kurda kuşa yem olacak yav.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder